Karniyol Arısı’nın (Apis mellifera carnica Pollm 1978) Türkiye Arıcılığı İçin Önemi
1 Cahit ÖZTÜRK
2 Ali KORKMAZ
1Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Erdemli-MERSİN
2Tarım İl Müdürlüğü, Çiftçi Eğitimi ve Yayım Şube Müdürlüğü, SAMSUN
Ülkemiz Arıcılığı İçin Önemi
Ülkemiz farklı ekolojik ve iklim özelliklerine sahip bölgeleri ile arıcılık konusunda dünya çapında iyi bir potansiyele sahiptir. Dünyadaki tarımsal gelişmelere paralel olarak arıcılık tekniği ve yenilikleri biraz yavaş da olsa ülkemizde de uygulanmaya başlamaktadır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı önderliğinde arıcıların Arı Yetiştiricileri Birliği adı altında örgütlenme faaliyetleri hızlanmış, son birkaç yıl içerisinde yeni yönetmelik ve düzenlemeler yapılmıştır. Tüm bu çalışmalar arıcılık sektöründe geçmiş yıllara oranla büyük atılımlar yaşanmasına neden olmuştur. Ayrıca ana arı üretimi izin ve denetim altına alınmış ve iki yıldır arıcılara nakdi olarak ana arı desteği yapılmaktadır.
Tarımda verimliliğin etkileyen iki temel esastan biri olan genetik yapı nesilden nesile aktarılır ve kolaylıkla değiştirilemezler. Verimi etkileyen ikinci unsur ise çevre faktörleridir. Birim alandan veya canlıdan verimliliği artırmak için her iki faktörün de uygun olması gerekir. Bir canlının yapısını değiştiremeyiz, ancak sonraki nesilleri veya o canlıyı üretim dışı bırakarak farklı genetik yapıdaki canlıyı getirerek, yada ıslah çalışmaları ile genetik yapıyı değiştirebiliriz. Ancak genetik yapının değişiminde çevre şartlarına uygunluk çok önemlidir. Bu nedenle kademeli olarak ıslah çalışmalarının yürütülmesi daha başarılı olacaktır. Yine çevre
faktörlerinde de bir takım iyileştirmeler yapılabilir.
Örneğin arıcılık açısından baktığımızda bakım ve besleme koşullarının iyileştirilmesi ve flora değişikliği iyileştirme olabilir. Dünya üzerinde bu amaçla yapılan çalışmalarda en fazla kullanılan arılar olan İtalyan ve Karniyol gibi arı ırkları ile bazı ıslah çalışması ürünleri (örneğin Buckfast arısı) gibi materyaller değişik yollar
ile ülkemize getirilip kullanılmaktadır. Ülkemizde de hem İtalyan arısının verimli olacağı daha ılıman ve sıcak ekolojiye sahip hem de Karniyol arısı için uygun karasal ve nispeten daha soğuk ekolojiye sahip bölgeler mevcuttur. Bu arılar ile yapılan bilimsel araştırmalar olduğundan bahsetmiştik. Bu çalışmalardan elde edilen sonuçlara ve dünyada yapılan çalışma sonuçlarına göre bu arı materyallerinin ülkemizde kontrollü olarak kullanılması faydalı olacaktır. Ancak özellikle şunu belirtmekte fayda vardır. Ülkemizde Anadolu arısının Muğla ekotipinin ve Kafkas ırkının korunması ve yapılacak ıslah çalışmalarında mutlaka kullanılmaları gerekmektedir.Ayrıca yurt dışından getirilecek materyali Bakanlık ve Üniversiteler işbirliği ile hastalık ve zararlı bulaşmasına karşı kontrol edilerek getirilmesi ve performans ve adaptasyon
çalışmaları yapılmadan kullanılmaması arıcılığımızın geleceği açısından oldukça büyük önem arz etmektedir.
Yazının orjinali için:
http://www.alata.gov.tr/wp-content/uploads/2012/09/07AlatarimHaziran2005.pdf
sayfa : 48-51